Entel bir hava vermek için Shakespeare’li bir giriş yapmak istedim.
Ayhan Bora Kaplan’ın lideri olduğu organize suç örgütünün iki numaralı ismi Serdar Sertçelik’in karışık ilişkileri olan Erk Acarer’e yaptığı açıklama, ardından yayınladığı videolarla başlatılan operasyondaki kritik noktayı söylüyorum.
DİJİTAL İNCELEMEDE KANIT BULUNDU MU
Bu operasyonun kilit noktası polis şefleri, itirafçı Serdar Sertçelik’in ifadesine AK Parti’nin önemli isimlerinin yerleştirilmesini istedi mi, istemedi mi?
Polis şeflerine yapılan aramalarda el konulan dijital materyallerin incelenmesi sonucunda Serdar Sertçelik’in iddiasını destekleyen kanıtlara ulaşıldı mı ulaşılmadı mı?
Bir soru daha sorup bırakacağım.
SERDAR SERTÇELİK Mİ EKLEDİ
Polis şefleri,
Eğer Erdoğan, “Son dönemde gündeme gelen her hadiseyi tüm boyutlarıyla, en ince detayına kadar takip ediyoruz” diyorsa orada durup düşünmek gerekiyor.
ERDOĞAN’IN BELİRLEDİĞİ ÇERÇEVE
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin önde gelen isimlerinin bir organize suç örgütü soruşturmasına dahil edilmek istendiği yönündeki iddialar hakkında ilk kez konuştu. Yüksek profilli bir açıklama yapmadı. Kimseyi hedef almadı. Sakin olunmasını istedi. Ve en ince detayına kadar takip ettiğini söyledi. Erdoğan’ın belirlediği zemin en sağlıklı zemin. Bunun üzerinde kalmak ve bu çerçeveyi aşmamak gerekiyor. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın bildiği çok şeyler var.
OYUNA GELMEMEK LAZIM
Birileri bulanık suda balık avlamak isteyebilir. Birileri mafyanın, uluslararası istihbarat servislerinin sıkça yaptığı gibi bir sis ve toz bulutu oluşturup, her şeyi birbirine karıştırıp bir ‘bulamaç’ yapmak isteyebilir. Bu tuzağa düşmemek lazım. Bu oyuna gelmemek lazım.
FETÖ’CÜLERE DİKKAT
Cevheri Güven ve Said Sefa başta olmak üzere FETÖ’cülerin ağzı sulanarak bu işin üzerine atlamalarını iyi değerlendirmek lazım. Onların ekmeğine yağ sürmemek lazım.
ERDOĞAN: UCU NEREYE DOKUNURSA DOKUNSUN
Dün Osman Kavala dosyasında yeni bir gelişme yaşandı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi yargılanmanın yenilenmesi talebini görüşmek üzere yeni bir mahkeme heyeti oluşturulmasına karar verdi.
YENİ HEYET OLUŞTURULDU
Yeni mahkeme heyetinin 24. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şenol Kartal’ın başkanlığında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimleri Mücahit Kemal Yamak ve Enes Budak’tan oluşmasına karar verdi.
Hâkimler Mücahit Kemal Yamak ve Enes Budak, Osman Kavala’yla ilgili yargılamada yer almadıkları için yeni oluşturulan heyette görevlendirildiler.
Gezi davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala’nın avukatı Hilal Zengin, 30 Nisan 2024 tarihinde İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’ne yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunuyor. Bu başvurusu mahkeme tarafından reddediliyor. Bunun üzerine Osman Kavala’nın avukatı, 3 Mayıs tarihinde Kavala hakkında mahkûmiyet kararı veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mesut Özdemir ile Hakim Murat Bircan’ın yeniden yargılama kararını verecek olan heyette yer alamayacağı gerekçesiyle İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunuyor.
TAHLİYE TALEBİ
Mahkeme dün Av. Hilal Zengin’in başvurusunu yerinde bularak CMK’nın 30-1’nci maddesine göre yeniden yargılama ile ilgili yeni bir heyet oluşturulmasına karar verdi.
Böylece
Çünkü bir Özgür Özel, bir de Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş tehlikenin farkında. Neyi kast ediyorum?
1- CHP’li belediyelerde yakınlarını görevlere getirme konusu.
2- Arapça tabelaları indirme meselesi.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ FARKI
Haklarını teslim edelim. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş belediye başkanlığı dönemlerinde yakınlarını bir göreve getirdikleri konusunda haber olmadılar. Bu konuda dikkatli hareket ediyorlar. Doğru olanı yapıyorlar. Çünkü cumhurbaşkanı adayı olmak gibi büyük hedefleri var. Yollarına dikenli tellerin döşenmesine müsaade etmiyorlar.
BOZBEY VE AKIN ŞAŞIRTTI
Ama CHP’li belediye başkanlarının bir bölümü görevlere yakınlarını atadıkları haberleriyle gündeme geldiler. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Akın beni bu konuda şaşırttılar. Tecrübeli iki politikacının daha dikkatli davranmalarını beklerdim.
Nepotizm her zaman zararlıdır. Çünkü sırf yakınınız olduğu için birini göreve getirirseniz o zaman ehliyet ve liyakat kalmaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MHP Lideri Devlet Bahçeli.
Bir de tüm siyasi denklemde dikkate alınması gereken iki siyasetçi var.
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş.
ÜÇ LİDER
Kılıçdaroğlu gerilim siyasetinin lideriydi. Özgür Özel ise yumuşama ve kendi tabiriyle normalleşme ile ön plana çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Özgür Özel’e randevu vererek, CHP Genel Merkezi’ni ziyaret edeceğini açıklayarak yumuşama siyasetinin lideri oldu.
Bu süreçte en kritik sorulardan biri MHP Lideri’nin duruşuydu. Bahçeli, yumuşama siyasetinin yanında yer alarak soru işaretlerinin dağılmasına neden oldu.
YUMUŞAMA S
“Yerel seçimlerden önce CHP’nin tek lideri vardı; o da Ekrem İmamoğlu. Seçimlerden sonra üç lider adayımız oldu. Bizi Ekrem İmamoğlu’na mahkûm olmaktan kurtardı. Seçimler Özgür Özel’in konumunu pekiştirdi, denkleme kattı. Artık Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Özgür Özel gibi üç alternatifimiz oluştu...” deniliyordu.
ÖZGÜR ÖZEL’İN KONUMU NETLEŞTİ
Özgür Özel’le ilgili olarak ise, “Yerel seçimler Özgür Özel’in koltuğunu sağlama aldı. Bizi Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel eksenli eşbaşkanlık sisteminden kurtardı. Özgür Özel’i ne olacağı belli olmayan genel başkan konumundan aldı, lider pozisyonuna yükseltti” şeklinde değerlendirmeler yapılıyordu.
MÜHÜR KİMDEYSE SÜLEYMAN ODUR
31 Mart yerel seçimleri CHP’yi sadece birinci parti yapmadı, partideki paradigmaları da değiştirdi.
Çünkü, Demirel’in dediği gibi, “siyasetin ilacı güçtür” mühür kimdeyse Süleyman odur. Güç Özgür Özel’de, Süleyman da O...
1977’de Ecevit’in yüzde 42’lik seçim zaferinden 47 yıl sonra CHP’yi birinci parti yaptı.
GÜCÜ YÖNETTİ
Bakmayın öyle ülke kutuplaşmadan çok çekti yumuşama olsun diye konuşanlara. İki lider görüştü mü, karşılıklı olarak adım atıldı mı, siyaseti yumuşatacak diyalog kuruldu mu gerçek yüzleri ortaya çıkıyor. Sağlanan yumuşama iklimini yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
RAHATSIZLIK NE ZAMAN BAŞLADI
Rahatsızlıkları Özgür Özel’in Yavuz Donat’a yaptığı açıklama ile başladı. Özgür Özel, bayramda Cumhurbaşkanı’nı arayacağını, görüşmek için randevu isteyeceğini açıkladı.
Sonraki süreci biliyorsunuz. Bayramda atılan bir adım, kartopu gibi büyüdü ve yeni bir siyaset olarak karşımıza çıktı.
Seçimden sonra ne düşünüyorduk? CHP birinci parti olmuş, AK Parti ikinci sıraya düşmüş. CHP şimdi erken seçim diye bastırır, iktidar bu genel seçim değil diye direnir; ülke gerilir, önümüzdeki 4 yıl böylece heba olur gider diye endişe ediliyordu.
EZBER BOZULDU
Ne oldu? Tam tersi oldu.
Ezber bozuldu. Cumhurbaşkanı
Özgür Özel 8 yıl aradan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’la 7 yıl sonra Devlet Bahçeli ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı oldu.
Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun sert muhalefetinden sonra diyaloğu tercih eden siyasetiyle kendine ayrı bir alan oluşturdu.
Siyasi olarak saygınlık kazandı. Siyasette kendi tarzını oluşturdu.
Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem MHP Lideri Bahçeli seçimlerdeki başarısından dolayı kendisini tebrik etti.
Sıkılı yumruklarla tokalaşma olmaz. Erdoğan ve Bahçeli, Özgür Özel’in uzattığı eli havada bırakmayarak diyalog zeminin oluşmasına önemli katkı yaptılar.
KUTUPLAŞMA DEĞİL KUCAKLAŞMA
Bahçeli’nin dediği gibi, “Kutuplaşma yerine kucaklaşmak lazımdır”. Çünkü siyasi hayatımız kutuplaşmanın kötü örnekleriyle doludur.
12 Eylül’den önce